MAKFED Makine Zirvesi 2025

Türk makine sektörünün yeni pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmesi, ortak vizyon geliştirmesi ve geleceğe ışık tutması amacıyla düzenlenen Makine Zirvesi 2025, “Yeni Gelecek – Rakip Siz misiniz?” mottosuyla 26 Kasım’da İstanbul’da sektör paydaşlarını bir araya getirdi.

 

Ülkemizin Makine Üretim Sanayisine Yön Verenler Küresel Gelişmeleri Masaya Yatırdı.

Makine Zirvesi 2025- İstanbul

  

Bu yılki zirve, dünya genelinde hızla değişen siyasi ve ekonomik dengelerin yanı sıra, teknolojik dönüşümlerin sanayi üzerindeki etkilerini kapsamlı biçimde ele aldı. Çok Kutuplu Yeni Dünya DüzeniYapay Zekâ Destekli Dönüşüm, yeni güç blokları, ticaret savaşları, artan korumacılık, ikiz dönüşüm ve yapay zekanın getirdiği yeni rekabet parametreleri zirvenin ana gündemini oluşturdu.

Böyle önemli bir toplantıda APACK olarak yer aldık ve sektör paydaşlarımızın görüşlerini, değerlendirmelerini dinledik. Ayrıca zirvede karşılaştığımız pek çok tanıdıkla yaptığımız sohbetlerde durum değerlendirmesi yaparak bilgi alışverişinde bulunduk.

Zirve ile ilgili ayrıntılı bilgilere resmi www.makinezirvesi.org  sitesinden ulaşabilirsiniz.

Zirvede ticaret hayatımızın yeni küresel düzenine parmak basıldı. ABD ve AB küresel etkisini sürdürürken, Çin, Hindistan ve Rusya bölgesel ve küresel güç olarak öne çıkması, BRICS’in genişlemesi, alternatif bir küresel güç bloğunun kurumsallaşması değerlendirildi. Batı merkezli finansal kurumlara yönelik eleştiriler, ticaret kısıtlamaları ve gümrük vergilerinin tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmesi dile getirildi.

Çin’in yükselen rekabet gücünün, makine ve otomotiv gibi özellikle orta–yüksek teknoloji sektörlerinde Türkiye’yi hem iç pazarda hem de ihracatta etkilemesine parmak basıldı. Türk makine sektörü'nün yol haritası tartışıldı.

Yapay zekâ ve dijitalleşme, makine sektöründe rekabet koşullarını hızla dönüştürüyor. Pandemi sonrası hız kazanan uzaktan izleme, kontrol teknolojileri, IT tabanlı makineler ve bulut sistemleri sektörün standart uygulamaları haline gelirken; veri analitiği ve kestirimci bakım artık işletmeler için zorunlu hale geldiği anlatıldı. Artan enerji ve iş gücü maliyetleri, verimlik konuları masaya yatırıldı.

Türkiye makine sektörü son 20 yılda dikkat çekici bir başarı hikâyesi yazdı. 2001–2023 döneminde dünya makine ticareti 3 kat büyürken, Türkiye’nin makine ihracatı 16 kat artarak yaklaşık 30 milyar dolara ulaştı ve dünya ticaretindeki payını %1’in üzerine taşıdı. Makine ve elektrikli teçhizat kalemlerinin dünya ticaretindeki %29’luk payı, sektörün Türkiye ekonomisinin yapısal dönüşümündeki stratejik rolünü güçlendiriyor.

2024 yılında uygulanan sıkı para politikaları, Avrupa’daki ekonomik durgunluk ve değerli TL politikası ihracatın rekabet gücünü sınırladı; Çin’den yapılan ithalat ise iç pazarda baskı yarattı. Buna rağmen ihracat, 2023 seviyelerini koruyarak sektörün dayanıklılığını gösterdi. 2025 için benzer bir performans beklense de bu durağanlık sektörün kan kaybının sürebileceğine işaret ediyor.

Oldukça yararlı olduğunu düşündüğümüz bu tarz zirveler sayesinde sektörün küresel dönüşümlere daha hazırlıklı olması sağlanıyor. Sektörün yol haritasının belirlemesi ve paydaşlar arasında güçlü bir ortak vizyon oluşmasına katkı sunması beklenen hedefler arasında.